Müslümanların uymak zorunda oldukları
kurallardan biri de emaneti gözetmek ve ehline vermektir. Emanete riayet
etmemek, kişi ve toplum açısından çeşitli felaketlere sebep olabilir. Emanet
güvenilir ve inanılır olmak, saklanmak ve korunmak üzere bırakılan şey
anlamlarına gelir. Allah'ın emir ve yasaklarına uymak birer emanettir. Bu emir
ve yasaklara uymak suretiyle de emanete riayet etmek gerekir.
Hz. Muhammed (S.A.V.) henüz Peygamber
olmadan önce kendilerine el-Emîn lâkabı verilmiştir. Peygamberimizi seven ve
sevmeyen herkes onu Emîn lakabıyla çağırırdı. Zira Peygamberimiz öğrenmiş
olduğu bir sırrı hiç bir kimseye söylemez saklanmak üzere bırakılan eşyayı her
şart altında korurdu. Peygamberlerde bulunması gerekli olan sıfatlardan birinin
de emanete riayet olduğu düşünülürse, bu ahlâk kuralının ne derece önemli
olduğu ortaya çıkar. İnsanın kendisine karşı emaneti gözetmesi dünya ve ahiret
hayatı ile ilgili görevlerini yapması,yararlı ve iyi olanı seçmesi, şehvet ve
öfkesine hakim olmasıdır.
Hz. Allah şöyle buyuruyor; "Şüphesiz ki Allah size emanetleri ehil (ve erbab) ına vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmeylemenizi emreder. Allah bununla size gerçekten ne güzel öğüt veriyor! Şüphe yok ki Allah (sözlerinizi, hükümlerinizi) hakkıyla işitici, (bütün yaptıklarınızı) hakkıyla görücüdür." (en-Nisa S:A:58). Emanetle ilgili olarak başka bir Ayeti Kerîme'de de şöyle buyurulmaktadır; "Biz emaneti göklere yere ve dağlara arz (ve teklif) ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, bundan endişeye düştüler. İnsan (a gelince: O, tuttu) bunu sırtına yükledi. Çünkü o çok zulümkar,çokcahildir"(el-AhzâbS:A:72).
Komşularımızın hukukunu gözetmek, işi ehil olanlara vermek, ticari işlerde başkalarını aldatmamak onun bunun ayıbını aramamak, insanlara yararlı olmak halka ait emanetlerdendir. Devlet yönetiminde görev alanların dürüst olmaları, hakimlerin adaletle iş görmeleri, bilgili kişilerin halkı batıl inanç ve düşüncelerden korumaları, aile içerisinde eşlerin şeref ve namuslarını korumaları, çocukları dinî ve millî kültürümüze, geleneklerimize uygun olarak yetiştirmeleri de birer emanettir.
Allah'a kendimize ve insanlara karşı emanetleri yerine getirmek, iyi bir insan, iyi bir müslüman olmanın şartlarındandır. Yaptığımız her hareketin muhasebesini yapmalı ve alnımızın akıyla hesabını verebilmeliyiz. Emanetin bir yük, bir sorumluluk olduğunu bilmeliyiz. Sevgili Peygamberimiz emanete riayet etmemenin münafıklık, ikiyüzlülük alâmeti olduğunu bildirmektedir; "Abdullah B. Amr (İbn-l-As) (R.A.)'dan, şöyle demiştir; Nebiyy-i Mükerrem (S.A.V.) buyurdu ki, dört şey her kimde bulunursa halis münafık olur. Her kimde bunların bir parçası bulunursa onu bırakıncaya kadar kendisinde münafıklıktan bir haslet kalmış olur. (Bunlar da) kendisine bir şey emniyet edildiği zaman hıyanet etmek, söz söylerken yalan söylemek, ahdettiğinde ahdini tutmamak, husumet zamanında da haktan ayrılmaktır." (Sahihi Buhari Tercümesi Cilt 1 Sayfa: 45).
Hz. Allah şöyle buyuruyor; "Şüphesiz ki Allah size emanetleri ehil (ve erbab) ına vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmeylemenizi emreder. Allah bununla size gerçekten ne güzel öğüt veriyor! Şüphe yok ki Allah (sözlerinizi, hükümlerinizi) hakkıyla işitici, (bütün yaptıklarınızı) hakkıyla görücüdür." (en-Nisa S:A:58). Emanetle ilgili olarak başka bir Ayeti Kerîme'de de şöyle buyurulmaktadır; "Biz emaneti göklere yere ve dağlara arz (ve teklif) ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, bundan endişeye düştüler. İnsan (a gelince: O, tuttu) bunu sırtına yükledi. Çünkü o çok zulümkar,çokcahildir"(el-AhzâbS:A:72).
Komşularımızın hukukunu gözetmek, işi ehil olanlara vermek, ticari işlerde başkalarını aldatmamak onun bunun ayıbını aramamak, insanlara yararlı olmak halka ait emanetlerdendir. Devlet yönetiminde görev alanların dürüst olmaları, hakimlerin adaletle iş görmeleri, bilgili kişilerin halkı batıl inanç ve düşüncelerden korumaları, aile içerisinde eşlerin şeref ve namuslarını korumaları, çocukları dinî ve millî kültürümüze, geleneklerimize uygun olarak yetiştirmeleri de birer emanettir.
Allah'a kendimize ve insanlara karşı emanetleri yerine getirmek, iyi bir insan, iyi bir müslüman olmanın şartlarındandır. Yaptığımız her hareketin muhasebesini yapmalı ve alnımızın akıyla hesabını verebilmeliyiz. Emanetin bir yük, bir sorumluluk olduğunu bilmeliyiz. Sevgili Peygamberimiz emanete riayet etmemenin münafıklık, ikiyüzlülük alâmeti olduğunu bildirmektedir; "Abdullah B. Amr (İbn-l-As) (R.A.)'dan, şöyle demiştir; Nebiyy-i Mükerrem (S.A.V.) buyurdu ki, dört şey her kimde bulunursa halis münafık olur. Her kimde bunların bir parçası bulunursa onu bırakıncaya kadar kendisinde münafıklıktan bir haslet kalmış olur. (Bunlar da) kendisine bir şey emniyet edildiği zaman hıyanet etmek, söz söylerken yalan söylemek, ahdettiğinde ahdini tutmamak, husumet zamanında da haktan ayrılmaktır." (Sahihi Buhari Tercümesi Cilt 1 Sayfa: 45).
(bloğcu)dan
alıntıdır.
EMANETE RİAYET ETMEK
Reviewed by Anonim
on
12:25
Rating:

Hiç yorum yok: